ATSO, Afyon Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Komiteleri seçimi bu hafta sonu yapılacak.
Aslında hiç bir şey yazmayacaktım bu konu ile alakalı.
Ama...
Haksızlık karşısında susan olmak istemedim.
Bazı gerçekleri kamuoyunun öğrenmesi gerekli.
*
Ne var, ne yok...
Bilindiği gibi...
ATSO’da mevcut Başkan Hüsnü Serteser üçüncü dönemini bitirmek üzere.
Geçmişten bugüne baktığımızda.
Ne var?
Hizmet var, gece gündüz çalışma var, liyakat var, dürüstlük var, Afyon’un ve ATSO’nun geleceğini düşünmek var, layıkıyla temsiliyet var, geleceği görmek var.
Var da var.
En önemlisi vizyon var.
Afyon milliyetçiliği var.
Var olanların dışında olmayanlar da önemli.
Hırsızlık yok, yolsuzluk yok, ATSO’nun imkanlarını peşkeş çekmek yok, hainlik yok, güveni kötüye kullanmak yok, Afyon’un ve ATSO’nun menfaatlerini zedeleme yok, siyaset yok, kimseyi ötelemek yok, ayrımcılık yok, fitne-fesat yok, dedikodu yok.
*
Susmak, kabullenmek değildir...
Hüsnü Serteser ve Ekibi, gecesini gündüzüne katarken, bu memleket için bir çivi daha çakılsın diye gayret ederken...
Yalan yanlış iftiralara maruz kalmaları hiç de kabul edilebilecek, sessiz kalınacak bir şey değildir.
Hepimiz insanız.
Hiç kimse dört dörtlük değildir.
Önemli olan Millete, Memlekete bir zararı var mıdır, yaptığı işler Millet- Memleket yararına mıdır buna bakmak lazımdır.
İhsan Beşer gibi bazıları ATSO seçimleri yaklaşmaya başladığından itibaren yalan yanlış ifadeler, iftiralar ile Hüsnü Serteser’e saldırmaya başlamıştı.
Bu kişilerin boylarından büyük ettikleri laflara o zamanda verilecek pek çok cevap vardı ama,
Mevlana’nın dediği gibi;
‘Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet.
Lakin, bir lafa bakarım, laf mı diye
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye!’
muhatap bile olmadı Hüsnü Serteser.
Fakat...
Bu tür kişilerin ağızlarının payları verilmedikçe de iftiralarıyla saldırmaya devam edecekleri de görülüyor.
Bilen bilmeyen de...
Cevap verilmediği, gerçekler söylenilmediği için bunlara ‘acaba’ diyerek bakıyor.
İşte tüm bu söylenilenleri bu akşam KANAL 3 ve Armoni FM ortak yayınında Dobra Dobra programıma katılacak olan Hüsnü Serteser’e soracağım.
Neden bu kadar saldırılıyor Hüsnü Serteser ve ekibine bu akşam alacağımız cevaplar ile öğrenmiş olacağız.
*
Birleştirici olmak gereklidir...
Bir şehrin dinamikleri vardır.
Belediye Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası...
Bu kurum ve kuruluşlar Valilik ve diğer kurumlar ile kuruluşlardan farklıdır.
Halkın direkt temsilcileridir bu kurum ve kuruluşların başlarındaki kişiler.
Vali.
Atama ile gelir.
Görevini yapar.
Görevini layıkıyla yapanı vardır.
Gözyaşları ile uğurlanır yeni görev yerine, binlerce kişi tarafından.
Vali Gökmen Çiçek gibi.
Vali vardır.
Tayin haberiyle davul zurna çalınır, ya da üç beş kişi uğurlar.
Gittikten sonra ne arayanı olur, ne soranı...
Belediye Başkanlığı ise farklıdır.
Halkın oyu ile seçilir.
Önceliği halkına hizmettir.
Hemşerilerini tanır, bilir ve nerede ne olduysa kapısı rahatlıkla çalınır.
O Başkan bilir ki...
Günün birinde bu koltuktaki görevi bitecektir ve yine halkının, hemşerilerinin yanında olacaktır.
Yarın öbür gün bir yere gitmeyeceği içinde daha bir hassastır hemşerilerine karşın.
Ticaret ve Sanayi Odası da tıpkı Belediye gibidir.
Bu şehrin işadamlarının birlik ve beraberlik içerisinde olmasını sağlamaktır ana amacı.
Ayrıştıran değil, birleştirendir.
İşadamları arasına fitne sokan değil, dargınlıkları giderendir.
Günün birinde bu görev bittiğinde, yine bu işadamları ile birlikte olacaktır çünkü.
*
Hepsi Afyonlu...
Afyon Ticaret ve Sanayi Odası.
Mazisi 1900’ler öncesine dayanıyor.
Köklü bir Oda.
1950’li yıllardan sonra TOBB bünyesinde.
O tarihten itibaren kimler Yönetim Kurulu Başkanı olmuş diye baktım.
1950’den bu güne kadar...
Şükrü Benlioğlu. Afyonlu.
Ahmet Özsoy. Afyonlu
Mehmet Karaköse. Afyonlu
Sabri Özsoy. Afyonlu
Veli Başaran. Afyonlu
Nusret Koçoğlu. Afyonlu
Kemal Arsoy. Afyonlu
Hayrettin Soytürk. Afyonlu
M. Ragıp Ünver. Afyonlu
Hüseyin Helvacıoğlu. Afyonlu
Hulusi Diler. Afyonlu
Yusuf Özer. Afyonlu
Kerim Genelioğlu. Afyonlu
Mehmet Sami Hancıoğlu. Afyonlu
Muhsin Özer. Afyonlu
Bekir Demirayak. Afyonlu
Ali İhsan Özer. Afyonlu
Mustafa Özer. Afyonlu
Münür Özsoy. Afyonlu
Mustafa Sarıdere. Afyonlu
M. Melih Yurter. Afyonlu
Hüsnü Serteser. Afyonlu
1950’den beri...
ATSO Başkanlık koltuğuna bugüne kadar 22 hemşerimiz oturmuş,
Hepsi de Afyonlu.
Hepsi de birleştirici, bütünleştirici olmuş.
Seçim öncesinden görev süreleri sonuna kadar ayrıştırıcı olmamışlar, birleştirici olmuş hepsi de.
Pek çoğu şimdi aramızda değil.
Yaptıkları hizmetler ile anıyoruz onları.
Allah rahmet eylesin hepsine.
Aramızda olanlara da sağlık ve sıhhat diliyorum.
Şimdi...
Afyonlu olmayan bir kişi bu koltuğa talip!
Ne diyeyim...
Afyonlu olmayan bir Belediye Başkanını seçmiştik.
Sonrasında ah vah, elim kırılsaydı diyen çok olmuştu.
Ama...
Su köprüyü bölmüştü çoktan.
Yerli - Yabancı ayrımına karşıyım ama, gün geliyor yabancı olanlar çekip gidebiliyor.
Örnek mi...
Belediye Başkanından Milletvekiline, Bakanından İşadamına...
Onlarca örnek var.
Bilmem anlatabildim mi?
*
*
*
Marifet iltifata tabidir...
Önceki gün.
ATSO’nun İscehisar ve Afyon’daki açılışları için İlimize gelen
Rıfat Hisarcıklıoğlu hem İscehisar, hem de Afyon’da yaptığı konuşmalarda Hüsnü Serteser’in yaptığı hizmetleri anlattı, takdirlerini belirtti.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun bu konuşmalarına bozulmuş birileri.
Çıkışta akıllarınca ayar vermeye kalkmışlar TOBB Başkanına.
Hisarcıklıoğlu’nun cevabı net olmuş bunlara;
‘13 yıldır birlikte çalışıyoruz. Yaptığı hizmetleri anlatmayacağım mı? Sizin yaptığınız yanlış.’
*
*
*
Çarpıtmaya net cevap...
İscehisar ATSO Temsilciliği’nin açıldığı günün sabahında.
İhsan Beşer’in verdiği beyanatı okudum.
Diğer ilçelerde Ticaret Odası var iken, Hüsnü Serteser’in neden İscehisar’a şube açmak yerine temsilcilik açtırdığına yönelikti beyanatı.
İhsan Beşer gibi bu konuları iyi bilen birisinin kanunen bunun mümkün olmadığını bilmemesine imkan yoktu.
İhsan Beşer’in bu çarpıtmasının amacı belliydi.
Hüsnü Serteser’i karalamak ve İscehisar’lılar nezdinde olumsuz algı oluşturmak.
İscehisar’da kürsüde bu iftiraya en üst düzeyden, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’ndan bir cevap geldi.
- 2004 yılından beri ilçelerde oda açılmıyor.
- Hüsnü Başkan çok istemişti ama, bu kanunen mümkün değildi.
*
*
*
Hangi sıfatla?
İscehisar’da ilginç bir an yaşandı.
Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasından sonra İscehisar Kaymakamı konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.
Hisarcıklıoğlu tam yerine oturacağı sırada İşadamı Osman Uysal kendisinin de konuşmak istediğini söyledi oturduğu yerden.
Hisarcıklıoğlu baktı önce sesin geldiği yöne.
Sonra hafifçe tebessüm ederek ‘Ben misafirim. Konuşmaları ben vermiyorum. Benimle görüşmek istediğin bir şey varsa birazdan görüşürüz’ dedi.
Hediye takdimlerinden sonrada yanına çağırdı Osman Uysal’ı.
Bu tür programlarda resmi sıfatı olanlar konuşma yaparlar.
Konuşma sıraları da en alttan, en üst makama kadar olanlar şeklindedir.
En son bulunulan yerin en üst düzeydeki yetkilisi konuşma yapar.
Hisarcıklıoğlu’ndan önce ATSO Başkanı Hüsnü Serteser konuşmuştu.
Sonrasında TOBB Başkanı olarak Rıfat Hisarcıklıoğlu.
En son konuşmacı İscehisar Kaymakamı Mehmet Ali Semiz.
Hisarcıklıoğlu’ndan sonra Osman Uysal’ın konuşmak istediğini tüm salon duyacak şekilde ifadesi etmesi tuhaf bir durum oluşturdu.
Çünkü Osman Uysal’ın resmi bir sıfatı yok.
*
*
*
365 Oda ve Borsaya ziyaret...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 365 Oda ve Borsası var.
Rıfat Hisarcıklıoğlu tüm bu Oda ve Borsaları sıklıkla ziyaret eder.
Ödül törenlerine, açılışlara değin gitmediği Oda ve Borsa yoktur.
Afyon’a yaptığı ziyarette bu kapsamdadır.
Afyon’a gelmeden önce İstanbul’da idi.
Oradan geldi İlimize.
Buradan da Konya’ya gitti.
Tüm Oda ve Borsalarda seçim var.
Bu ziyaretleri olumsuz algıya yönelik olarak seçimler ile alakalandırmak FETÖ’nün bildiğimiz taktiklerini hatırlatıyor.
*
*
*
Şişştt şişştt sakin ol
Sinirlerine hakim ol
Önceki gün...
İscehisar’daki tören sonrasında Başkan Adaylarından Önder Artuk’un gazeteci Ahmet Uçmak’a küfrettiği ve ağır hakaretlerde bulunduğunu öğrendim.
Ahmet Uçmak’ın yanında gazeteci bir başka arkadaş daha varmış.
Duydum ve gerçekten çok üzüldüm.
Gazeteci olsun olmasın...
Bir kişinin karşısındakine böyle bir tavrı hoş değildir.
Konu yargıya intikal ettiği için daha fazla bir şey söylemeye gerek yok.
*
ATSO Başkan adaylarından Önder Artuk.
Bilindiği gibi okul servisleri alanında da işi var.
Bahçeşehir Afyon Okulları öğrenci servisleri de Önder Artuk’un şirketi tarafından yapılmakta.
Bahçeşehir Afyon Okullarının kurucusu ve Yöneticisi Abdullah Taş ATSO Meclis adaylarından, Önder Artuk’a karşı.
Önder Artuk ile aynı meslek grubundalar.
Duyduğuma göre önceki gün ticari bir tehditte bulunulmuş Abdullah Taş’a.
‘Okul servislerinizi pazartesiden itibaren biz yapmayacağız’ denilmiş Önder Artuk’un şirketi tarafından.
*
Önceki gün ATSO Meclis Salonunda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasının temalarından birisi birlik ve beraberlik üzerine idi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasının sonunda iki Başkan adayını yanına çağırdı ve birbirlerine sarılmalarını sağladı.
Hem İscehisar’daki, hem de Afyon’daki törenleri canlı olarak yayınladık.
Önder Artuk’un Türkeli Gazetesinin internet sayfasında KANAL 3’ün o sarılma anlarını kestiği ve yayınlamadığı iddia edildi.
Haberi görür görmez hemen bunun gerçek olmadığını, canlı yayının görüntüleriyle birlikte paylaştım.
Dünkü Türkeli Gazetesi de yine yalan bir habere imza attı aynı konuda.
Birincisi; talimatla canlı yayının kesilmesi yalanını söyleyenleri bunu ispata davet ediyorum.
İkincisi; Önder Artuk’un kendi telefonuna canlı yayının görüntülerini göndermeme rağmen halen daha yalan habercilikte ısrar etmelerinin altında yatan sebebi merak ediyorum.
Ayrıca...
Böylesine insani ve dostane bir görüntünün yayınlanmasının kime ne zararı olabilir ki?
Biz olduk olası dostluk ve beraberliğin pekişmesine yönelik yayınlarımızla tüm kamuoyunun takdirini kazanmış bir televizyon kanalıyız.
Yayınlarımız bunun ispatıdır.
Afyon’da bugüne kadar olan uyumun mimarlarından birisi olmakla da gurur duyuyorum.
Afyon’a fazladan bir çivi çakılması için gece gündüz gayret ettiğimi, basın içerisinde de birlik ve beraberliğin oluşarak devam etmesini sağlamış birisi olduğumu en iyi bilenlerin, böylesine iftiraya yönelik haberlerden medet umar hale gelmiş olmaları da gerçekten çok üzüntü vericidir.
Sakin olmak gereklidir.
Sonuçta...
Allah neyi yazmışsa o tecelli edecektir.
Bu konuyla alakalı bir not daha...
Dünkü Gazete3’te birinci sayfanın alt kısmında bugünkü yazımın anonsu vardı.
Dün Türkeli Gazetesinden birileri bir gazeteci arkadaşı aramışlar.
Benim ile ilgili tehditlerde bulunmuşlar.
‘Onu’da vuracağız’ demişler.
- Demirden korksak trene binmezdik.
- Kalemle mi, kurşunla mı? diye sormak aklına gelmemiş gazeteci arkadaşımın.
Allah’ın izniyle ben hepsine şerbetliyim ve de hazırlıklıyım.
Evimin de, işyerlerimin de adresleri belli.
Aracımın plakasını da biliyorsunuz.
İster köşelerinizle, ister kurşunlarınızla...
Ama unutmayın...
Afyon’a kin tohumları ekiyorsunuz.
Aynı düğünde, aynı cenazede bir araya gelecek insanları kamplara bölüyorsunuz.
Dostları-kardeşleri-ortakları-arkadaşları birbirine düşürüyorsunuz.
Bu iş bumerang gibidir.
En fazla zararı, bu tohumları ekenlere olur.
Bunu da unutmamak gerek.
*
*
*