Yeşilay’ın İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürüttüğü “Bağımsızlık Seferberliği” Projesi kapsamında Afyon Kocatepe Üniversitesi ev sahipliğinde Yeşilay Afyonkarahisar Şubesi tarafından AKÜ’de görevli araştırma görevlilerine yönelik “Bağımlılık ve Bağımlıya Yaklaşım Eğitimi” düzenlendi.

28Nisan2509

İbrahim Küçükkurt Konferans Salonunda düzenlenen eğitime; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Personel Daire Başkanı Naciye Gülay Utkugün, Yeşilay Afyonkarahisar Şube Sorumlusu Betül Aytekin, Sosyal Hizmet Uzmanı Elmas Aybike Yılmaz ile birlikte araştırma görevlileri katıldı.

Eğitimin açış konuşmasını yapan AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, AKÜ’nün geleceğinin araştırma görevlilerine emanet olduğunu söyledi. Üniversitelerin sadece akademik eğitimin verildiği ortamlar olmadığını ifade eden Özdemir, “Bizim insan olarak diğer insanların problemleri ile ilgilenme sorumluklarımız da var. Danışman olarak araştırma görevlilerimiz bunu yapıyor. Aynı zamanda insan olarak belki bize başvuramayan ve olağanüstü bir hal yaşayan insanların bu durumlarını gördüğümüzde; yardıma ihtiyacı olan insanlara dokunma insani görevimiz de var” dedi. Özdemir, “Bugün Yeşilay YEDAM’dan gelen arkadaşlarımız bize özellikle bağımlıkla mücadelede bağımlı olabilecek öğrenci arkadaşlarımız nasıl tanıyacağımızı, bunlara nasıl yaklaşacağımızı ve Yeşilay ile birlikte bunlara nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda açıklamalarda bulunacaklar” diye konuştu.

Gpnqpk M W Y A A A Kv U

“BAĞIMSIZLIK SEFERBERLİĞİ İLAN EDİLDİ”

Yeşilay Afyonkarahisar Şube Sorumlusu Betül Aytekin ise toplantının amacının “Bağımsızlık Seferberliği” olduğunu kaydetti. Aytekin, “Bağımsızlık seferberliği, askeri terminolojiye ait bir terim. Bağımsızlık Seferberliği olmasının nedeni ilki temelleri Milli Mücadele’ye dayanması, ikincisi ise seferberliğin topyekûn olmasıdır. Çünkü her meslek grubundan, her yaştan ve her ideolojiden farklı kesimlerden insanların hangi mesleği yapıyor olursa olsun bağımsızlık üzerine ya da bağımlılıkla mücadele üzerine bir sorumluluk benimsemesini istiyoruz. Yani durumun vahameti ‘evet’ ama o kadar da seferberlik ilan edilecek kadar da tabloyu karartalım mı sorusuna da ‘hayır’ diyebiliriz. Her kesin bu konuda sorumluluk alması, ben bu konuda ne yapabilirimin altını çizmek için bağımsızlık seferberliği ilan edildi” dedi.

Gpnqpj Xs A A Xe X G

“BAĞIMLILIKLA MÜCADELE MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNE TEKABÜL EDER”

Bağımlılıkla mücadelenin tarihinden bahsede Aytekin, şunları söyledi: “Başlangıç itibariyle Milli Mücadele Dönemine tekabül ediyor. Çanakkale geçilememiş ama yurdun dört bir yanı işgal altında o dönemde. İtilaf Devletlerinin gemileri savaş anlaşmaları gereği İstanbul Boğazı’na demir atmış ve Anadolu’nun birçok yerinde bulunan İtilaf kuvvetlerine savaş mühimmatı taşımak için sevkiyat yapıyorlar. O dönemde savaş gemilerinin içinde dağıtılmak üzere mühimmat bulunmanın yanı sıra bir de alkol bulundurulmaktaydı. Bunun nedeni ise bir şekilde kırılamayan vatan müdafaasının alkol ile gençleri uyuşturarak benlikleri yok edilerek elinden alınması istenmekteydi. Bu planın işlediğini fark eden Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman ve beraberindeki 30 aydın o dönemdeki siyasi erkin de iznini alarak faaliyeti sistematik şekilde engellemek amacıyla bir dernek kurarlar. Alkol ile başlayan bağımlılıkla mücadele daha sonra tütün, madde bağımlılığı ve 2000’li yıllara gelindiğinde de teknoloji bağımlılığını da çalışma alanına içerisine dahil eder ve en son kumar bağımlılığı da Yeşilay’ın çalışma alanlarına dahil edilmiştir.”

“BAĞIMLILIK BİR BEYİN HASTALIĞIDIR”

Açış konuşmalarının ardından Sosyal Hizmet Uzmanı Elmas Aybike Yılmaz’ın “Bağımlılık Eğitimi” sunumuna geçildi. Yılmaz, bağımlılık, bağımlılık belirtileri ve bağımlı ile iletişim kurma yöntemlerini anlattı. Bağımlılığın çevresel, psikolojik ve biyolojik yönleri olan, iyileşme ve tekrar kullanmayla seyreden bir hastalık olduğunu kaydeden Yılmaz, şunları belirtti:

Başkan Kantartopu Ve Tso’dan Ortak Adım! Başkan Kantartopu Ve Tso’dan Ortak Adım!

“Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Tedavi programına uyulmadığı sürece hastalık tekrarlayabilir. Beynimizdeki bazı maddeler ödüllendirme ve haz sistemlerinden sorumludur. Madde kullanımı, beynimizdeki bu maddeleri etkiler, beynin doğal ve sağlıklı mekanizmasını bozar, dolayısıyla bu maddelere karşı bağımlı olunur. Kişi istemese bile beyni madde kullanmak ister. Uzun süreli madde kullanımında, beyin yapısı bozulmaya başlar, hafıza ve karar verme mekanizmaları olumsuz yönde etkilenir.”

Gpnqpk U W M A A B7F Y

“BAĞIMLI KİŞİLERDE FİZİKSEL, PSİKOLOJİK VE SOSYAL DEĞİŞİMLER OLABİLİR”

Bağımlılığın gelişiminde birçok etkenin olduğunu ifade eden Yılmaz, “Psikolojik, biyolojik, sosyokültürel, kalıtımsal etkenler, kişisel özellikler ve ruhsal sorunlar bağımlılığa neden olabilir. Alkol ve madde kullanım bozukluğunun gelişmesinde bazı mizaç özellikleri etkili olabilmektedir; heyecan arayışı, dürtüsellik ve sosyal uyumsuzluk örnek olarak gösterilebilir. ​Bağımlı olan kişilerde bazı fiziksel, psikolojik ve sosyal değişimler olabilir. Bağımlı kişilerde; uykusuzluk, gözlerde kızarıklık, terleme, hareketlerde dikkat çeken koordinasyon bozukluğu, vücutta veya ellerde istemsiz titreme, iştahsızlık, kilo kaybı ve içe kapanma gibi belirtiler görülebilir” diye konuştu.

“BAĞIMLILIĞIN BİR HASTALIK OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR”

Bağımlı kişi ile görüşürken dikkat edilmesi gereken hususlara dikkat çeken Yılmaz, şunları ifade etti:

“Bağımlılığın bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Bağımlı bireylerde sıklıkla travmatik yaşam olayları ile karşılaşılır. Bu sebeple kişisel merak ile soruları sorulmamalıdır. Bu aynı zamanda görüşme de direnç gelişmesine de neden olabilir. Öğüt verilmemelidir. Yargılanmamalı, eleştirilmemeli ve suçlanmamalıdır.  Yorumlanmamalı ve analiz edilmemelidir. Teselli edilmemelidir. Teselli etmek bireyin sorununun ciddiye alınmadığını hissettirebilir. Sakin karşılanmalıdır. Yüksek sesle konuşulmamalıdır. Madde etkisindeki kişiyle iletişim kurmaya çalışılmamalıdır. İletişime geçmek için madde etkisinden çıkması beklenmelidir. Saldırganlık ihtimaline karşı önlem alınmalıdır.”

Yılmaz konuşmasının devamında YEDAM hizmetleri, 115 danışma hattı, psikoterapi hizmetleri, YEDAM atölyeleri hakkında bilgiler verdi.

Eğitim, soru cevap bölümün ardından sona erdi.

Kaynak: Gamze Karabulut