Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca parti genel merkezinde düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Programı’nda, "Sosyal Politikalar ve İnsan Hakları" konusunda sunum yaptı. Bakan Göktaş, Bakanlık olarak aileyi temele alarak uyguladıkları sosyal politikalarla çocukların, kadınların, engellilerin, yaşlıların, şehit yakını ve gazilerin refah ve huzurunu artırmayı hedeflediklerini vurguladı. Sosyal politikalar ve geliştirdikleri özgün sosyal hizmet modelleriyle kırılgan grupların, insan haklarından ödün vermeden bir yaşam sürmeleri için gayret gösterdiklerini ifade eden Göktaş, aileyi toplumun huzur ve refahının teminatı olarak gördüklerini yineledi.
ALARM VERİCİ BİR DURUM
Aile kurumunun birliği, refahı ve yapısına yönelik risk ve tehditleri, demografik riskler, cinsiyetsizleştirme, dijital tehditler, iş ve aile uyumunun zayıflaması, artan sosyal hizmet ihtiyacı, afet ve acil durumlar olarak sıralayan Göktaş, söz konusu risklere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Cinsiyetsizleştirmeyi son dönemde dünya genelinde yayılan önemli bir risk olarak nitelendiren Göktaş, "Sosyal medyada, televizyonda, olimpiyatların açılışında dahi cinsiyetsizleştirme ile ilgili yoğun bir propaganda olduğunu görüyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin doğurganlık hızının azaldığına da dikkati çeken Göktaş, "Nüfusun kendini yenileme eşiği 2,1 seviyesi. Mevcut durumda ise doğurganlık oranımız 1,51. Bu da alarm verici bir durum. 2017’den bu yana nüfusumuz kendini yenilemiyor, gitgide geriye gidiyor." ifadesini kullandı.
EYLEM PLANI HAYATA GEÇTİ
Bakan Göktaş, şunları kaydetti: "Bu risklere karşı, ailenin hem kendi içinde hem de toplumla kurduğu ilişkilerde karşılaştığı sorunların üstesinden gelebilmesi için bütüncül bir anlayışla desteklenmesi, korunması ve güçlendirilmesi gerekiyor. Bu kapsamda, mayıs ayında ilk defa aileyi temel alan bir eylem planını hayata geçirdik: Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planı. Bu eylem planı kapsamında, tüm ilgili kurumlarla işbirliği halinde uygulayacağımız eylemlerle, bu risklerle mücadele edeceğiz." Göktaş, yurt genelinde 414 Sosyal Hizmet Merkezi ile toplumun tüm kesimlerine bütüncül bir yaklaşımla sosyal hizmetleri sağladıklarını belirterek, Aile Sosyal Destek Personeli (ASDEP) ile hane ziyaretleri gerçekleştirerek ihtiyaçları yerinde tespit ettiklerini bildirdi.
ÖNEMLİ ÇALIŞMALARIMIZ VAR
Aileleri, eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle de desteklediklerini dile getiren Göktaş, şöyle konuştu: "Sunduğumuz sosyal hizmetlere erişimi artırmak ve daha etkin bir sosyal hizmet sunumu gerçekleştirmek için halihazırda yürütmekte olduğumuz önemli bir çalışmamız var. Ailelerimiz için daha etkin, sürekli ve sürdürülebilir bir hizmet modeli tasarlıyoruz. Mahalle bazlı bir sosyal hizmet modeli ile her mahallenin büyüklüğüne göre belirlenmiş meslek personelleri tarafından takip edilmesini sağlamak istiyoruz. Bu temelinde aile hekimliğine benzer bir model. Her bir ailemizle ilgilenen belirli bir meslek personelimizin olmasını sağlayacağız. Bu model ile, aile odaklı sosyal politika ve hizmetlerin yerel düzeydeki risk ve tehditlere göre özelleştirilmesi için sosyal risk haritaları çıkaracağız. Olası risklere karşı önleyici tedbirler çerçevemizi de böylece geliştireceğiz." Göktaş, sunumunu "Türkiye Yüzyılı"nda bireyi, aileyi ve toplumu güçlendiren, toplumsal dayanışmayı pekiştiren, insan hak ve özgürlüklerinin sürekli geliştiği kapsayıcı bir sosyal politika çerçevesiyle vatandaşlara hizmet için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini söyleyerek tamamladı.