Acı dolu mektup

Abone Ol

Sevgili okurlarım, geçtiğimiz ay içerisinde anneler gününü kutladık, bu hafta sonu babalar günü.

Anne ve babasını ebedi mekanlarında uğurlamış bir evlat olarak Huzurevine yatırılan yaşlı bir kadının yazdığı acı dolu bir mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Bu mektup şimdiki hayatımızın gerçeklerini anlatıyor..

82 yaşındayım, 4 çocuk, 11 torun, 2 büyük torun sahibiyim. Şimdi ise

12 metrekarelik bir odada yalnız başımayım.

Artık bir evim, hatta sevdiklerim bile yok. Etrafımda sadece odamı toplayan, yemek yapan, yatağımı havalandıran, tansiyonumu kontrol eden vazifeli insanlar var.

Torunlarımın kahkahaları yok artık, büyümelerini, sarılıp öpmelerini, didişip kavga etmelerini izleyemiyorum. Bazıları 15 günde bir, bazıları üç dört ayda bir beni görmeye geliyor bazıları ise hiç gelmiyor. Oysa ben onları bir gün görmesem bile çok özlüyorum.

Artık nugget,  sahanda yumurta, etli börek yapamıyorum. Tek bir eğlencem var bulmaca çözmek, işte bununla biraz vakit geçiriyorum.

Ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum ama bu yalnızlığa alışmam lazım. Elimden geldiğince benden daha kötü durumda olanlara yardım ediyorum. Sık sık ölenler oluyor çok bağlanmak istemesem de  yine de onlardan ayrıldığıma çok üzülüyorum. Çünkü bir gün sıranın bana da geleceğini biliyorum. Yalnızken ailemin resimlerine ve evden getirdiğim bazı eşyalara bakıp anıları tazeliyorum. Bana ait olan tek şey işte bu hatıralar. En çok da ölürken yanımda kimsenin olmayacağı, son kez evlatlarımın yüzünü göremeyecek olmak beni üzüyor.

Umarım gelecek nesiller ailelerinin kıymetini bilir ve anne babalarına onları yetiştirmek için verdikleri emeğin, harcadıkları zamanın karşılığını fazlasıyla verirler.

Anne babanızı çok sevin ve saygı anlayış gösterin çünkü anne babanın yedeği yok...!!!

HER YAŞLI İNSAN BİR ANNE BABADIR DEĞERLERİNİ BİLELİM.